BİR GÖNÜL DUASI ...( Amin demek ister misiniz ? )

BİR GÖNÜL DUASI ...( Amin demek ister misiniz ? )‏



_________________ Allahım! Büyük hakkın için, kerim zatının nuru hürmetine, Arş-ı azîmin hakkı için, Kürsi'nin taşıdığı şeyler hürmetine, Levh-i Mahfuz'unun sırrı hakkı için, İlm-i Gayb'da kendine seçtiğin isimlerinin hürmeti için; suların coştuğu, güneş, ay ve dünyanın döndüğü Aşk isminin hürmetine, Kur'an-ı Azîm'de bildirdiğin Esma-ül Hüsna'nın hürmeti hakkı için, yarattıklarından hiçbir kimseye öğretmediğin, katında çok gizli olan isimlerinin hürmetine isterim Allahım! Âdem Safiyullah, İbrahim Halilullah ve Eyyüb Aleyhisselam'ın Sana dua ettiği isimlerin hakkı için, Musa Aleyhisselam, İsa Aleyhisselam, Nuh Aleyhisselam ve Davud Aleyhisselam'ın dualarının ve içindeki isimlerinin hürmetine, en temiz seçtiğin, en doğru kıldığın bütün peygamberlerinin sana ettikleri dualarda kullandıkları mübarek isimlerin hürmetine, isterim Allahım! Senden zeytin yaprağı üzerinde yazılı olan mektuplardaki İsm-i Âzâmın hürmetine isterim! Allahım! Onunla sana dua olunduğu zaman mutlaka kabul ettiğin, azametliden de azametli İsmin hakkı için isterim. Allahım! Senden gizli-saklı, mübarek, tayyib, tâhir, mutahhar ve mukaddes İsmin hürmetine isterim. Yarabbi! Habibin sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem üzerimize olmasını, onun hakkı için isterim ve, Senden ister ve Sana dua ederim ki: Bizleri Senin ve Habibin'in sevdiklerinden eyle. Bizleri yakîn kıl, arif eyle. Allahım! İmanımızı arttır, güzelliğimizi ve ilmimizi arttır. Sana ezelde verdiğimiz ahd ü vaadimiz üzere bizleri sabit kıl. Ne aldananlardan, ne de aldatanlardan eyleme. Son nefesimizde, canlarımızı müslüman olduğumuz halde al ve bizleri salih olan atalarımıza ilhak et. Şuur-u Muhammediyye'yi, Şefaat-ı Muhammediyye'yi ve Füyuzat-ı Muhammediyye'yi üzerimizden eksik etme Allahım ! Ya İlâhelÂlemin, Bütün isimlerinle Seni anıyor ve "Birbirinizin birbirinize sevgisi, işte O'nun nûrudur." Diyenin muhabbetiyle Sana iltica ediyoruz.Ay ile dünyayı, yerle göğü, ruhla bedeni birarada tutan Sensin, bizi de sevdiklerimizle birarada tut...Sen Vedûd'sun, gerçeğin ve sevginin kaynağısın, bizi sevdiklerinden biri oluncaya kadar yaşat ve öyle bir halde canımızı al, ki ölümün adı Aşk olsun, ölümün tadı kavuşma olsun... Tevhidin içimizden, İsimlerin dilimizden eksik olmasın...Sen ancak Kendi bildiğin ve söylediğin gibi Yücesin, herşeyden ötesin, herşeyin sahibisin, bizim Seni övmeye gücümüz yetmese de dualarımızla Sana sığındık, kapından hiç çevirmezsin YâRabbî Ey ağlayanların sevgilisi Ey tevekkül edenlerin,kendisine güvenenlerin dayanağı Ey dalalete düşenlere,yoldan sapanlara yol gösteren,hidayet eden, Ey iman edenlerin sahibi,mevlası,yardımcısı Ey kendisini zikredenlere ünsiyet ve huzur veren Ey gücü en üstün olan,sonsuz kutret sahibi Ey görmesi en üstün olan,hiçbir şey gözünden kaçmayan Ey bütün alimlerden en iyi bilen,sonsuz ilim sahibi olan Ey imdat bekleyenlerin,mazlum olanların sığınağı Ey yardımı bütün yardımlardan nihayet derecede üstün olan SEN ,ACZ VE NOKSAN SIFATLARDAN MÜNEHZEHSİN,EMAN VER BİZE EMAN İSTİYORUZ. BİZLERİ CEHENNEM ATEŞİNDEN KURTAR. (amin) Elhamdülillâhî Rabb-ül Âlemîn. Essalâtü vesselâmü alâ Resûlinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmâin...

DUALAR OLMASA




Essalatuvesselamu aleyke ya rasulallah Essalatuvesselamu aleyke ya habiballah Essalatuvesselamu aleyke ya eminevahyillah ferdun hayyun ğayyumun hakemun adlun guddusun seyecalullahu beağde usri yusra lillezine emenü huden ve şifeun ferdun hayyun ğayyumun hakemun adlun guddusun seyecalullahu beağde usri yusra ya naruküni berden ve selemen amin amin amin
Eli boş varılmaz varılan yere, Boş gelmedim ya Rab,ben suç getirdim! Dağlar çekemezken o ağır yükü, İki kat sırtımda,pek güç getirdim... Hüzünle titreyen gönle ince bir âh dokunur,Kalbi kırık olanın kalbine Allah dokunur...

Seccade tahtım Secde saltanatım Kulluğum sultanlığımdır

HER CUMA FATİHA VE YASİN





hiç kimsesizler rüyalarınıza girip sizden bir fatiha dilendilermi kuran okunmasını istedilermi TANIMADIĞINIZ BİLMEDİĞİNİZ perişan simalar düşlerinize girdimi ansızın ... Tekrar Dünyaya Gelme Şanslerı olmayan kimsesiz ...garip garip bekleşen mevtaların ruhlarına en son nezaman bağışladık bir fatiha sahipsiz mezar taşlarını okudukmu hiç varmısınız Ahirete göç eylemiş kemikleri çürümüş bir Fatihaya muhtaç olanların kabirlerini Kuranın nuru ile aydınlatmaya evlatları olmamamış veya vefasızca unutulmuş kimsesizlere bir fatiha bir yasin okumaya bu müthiş fazileti kaçırmayalım hade canlar öyleyse yüreğinizdeki merhamet incilerini kuran nuruyla zarflara koyup kimsesizliğin tel örgüleriylle çevrili ısızlığı aşarak kimsesizlere yasinler fatihalar göndermeye elimizdeki üzerimizdeki taşan rahmeten onlarıda nasiplendirip .kuran nuruyla sevindirmeye kabirlerinde bir faatihaya muhtaç yatanlara mektuplar göndermeye varım diyorsanız her cuma burda buluşuyoruz inş Ya Rabbi! ... Cümlemizi kabirde şeytan-ı aleyhi la’nenin mekrinden emin eyle! ... Allah ım sev bizi, sevdir bizi, sevindir bizi (Amin Rabbim ya Hadi mubarek ismin üzere bize beklemediğimiz yerlerden hayr ve bereket kapıları aç. ... hayırlı bir istikamet. hayırlı bir Ölüm Nasib Et Allah'ım.

Gelmez sana bir ziyan İlâhi Aşktan gönlüm! Can gitse de korkma başka bir candır ölüm!
Hamdini sözüme sertâc ettim, zikrini kalbime mi'râc ettim, Kitâbını kendime minhâc ettim. Ben yoktum, Sen var ettin. Varlığından haberdâr ettin, aşkınla gönlümü bîkarar ettin. İnâyetine sığındım, kapına geldim. Hidâyetine sığındım lütfuna geldim. Kulluk edemedim, afvına geldim. Şaşırtma beni, doğruyu söylet, neş'eni duyur, hakîkati öğret. Sen duyurmazsan ben duyamam, Sen söyletmezsen ben söyleyemem, Sen sevdirmezsen ben sevemem. Sevdir bize hep sevdiklerini!.. Yerdir bize hep yerdiklerini. Yâr et bize erdirdiklerini. Sevdin habîbini, kâinâta sevdirdin. Sevdin de hil'at-i risâleti giydirdin. Makâm-ı İbrahim'den Makâm-ı Mahmûd'a erdirdin, server-i asfiyâ kıldın, Hâtem-i enbiyâ kıldın. Muhammed Mustafa kıldın. Salât ü selâm, tahiyyât ü ikram, her türlü ihtirâm O'na, O'nun âline, ahbâbına, ailesine, ashâbına ve etbâına Yâ Rabb! Amin Güneşin rengi benzemez gecenin rengine. Üşütür ayaz,korkutur karanlık.. Bu gece bir gariplik,bir hüzün var içimde.. Ya ben fazlayım bu şehirde,yada birisi eksik..

AZRAİL BAŞA GELDİĞİ ZAMAN,,


Azrail başına geldiği zaman
Azrail, başına geldiği zaman
kırılır ayakla kol, yavaş yavaş.
Mevlam nasip etsin din ile iman
akar gözlerinden sel, yavaş yavaş.
Yüksek uçan gönül, yorulur bir gün
ölçü terazisi, kurulur bir gün.
Herkesin yaptığı, sorulur bir gün,
döner mi, yâ Rabbi, dil yavaş yavaş.



Hep nefsine uydun, tevbe etmedin
her bulduğun yedin, şükür etmedin.
Nihayet, bu kara toprağa geldin
çekilir dünyadan el, yavaş yavaş.



Kabrin üzerine dikerler taşı
bir avuç toprağa koyarsın başı.
Baba, oğlun görmez, kardaş kardaşı
gider, geri dönmez yol, yavaş yavaş.



Kâfurlu, ılık suyu koyarlar
o nazlı bedeni, tekmil soyarlar.
Öldüğünü konu komşu duyarlar
gelir geri ahbaplar, yavaş yavaş.



ALLAH Bana yeter, O ne güzel vekildir

Sevgililer gününün sevgilisine yazalim Gönlümüzdeki sevgimizi haykiralim


Sevgililer gününün sevgilisine yazalim Gönlümüzdeki sevgimizi haykiralim Her bir güle Muhammed ismini vereyim. Her birini ayrı ayrı koklayıp seveyim. Kırmızı güllerle yüreğimin tam ortasına Seni Seviyorum Yâ Resûl yazayım. Beyaz güllerle Ne olur Efendim... Sen de beni Sev diye yazıp Sana yalvarayım... Ne olur Sen de beni Sev. Şevkatli ve merhametli kollarına sar beni Yâ Resullâllah Sadece benim yüreğim değil, tüm yürekler Senin sevgi yağmuruna muhtaç... Tüm Canlar Sana aşık... Senin aşkınla pervane oldu canlar Ya Resulallah Küçük elleri büyük yürekleriyle ebabiller gibi, Sevgini gönder bize Ey güller ülkesinin sultanı!... Sevda ülkesinin şahı Ey en büyük sevgilinin Sevgilisi Sana aşkımı ilan ediyorum Seni Seviyorum Seni Seviyorum Ya Resûllallah Nurundan yoksun karanlık gecelerimde gözyaşlarıyla ellerimi açıp Seni istiyorum Yâ Resûl Anam, babam Sana feda olsun, bu günahkar kul yoluna kurban olsun Yâ Resûl Yüreğim , çorak bir toprak gibi, kızgın bir çöl gibi Sana susadı Yâ Resûl Senin aşkına susadım, Aşkınla yandım Ya Resûl Sen benim Sevgi yağmurumsun, Aşkını yağmur gibi yüreğime yağdır Yâ Resûl Sonsuza kadar sağanak aşkın yağsın kalbime Sevgi yağmurlarınla, binbir çeşit güller açtır gönlümde Yâ Resûl Her bir güle Muhammed ismini vereyim. Her birini ayrı ayrı koklayıp seveyim. Ne olur Yâ Resulallah Duy sesimi!... Ya Resulallah Aşkımı feryadımı duy Resûl Duy efendim. Hira dağının her taşını öpsek. Mekke de Kabe de hep adını ansak. Aşkının ateşiyle kavrulup, yansak Kafi gelir mi sevgine, acziyetten ağlasak. Ya Resul Allah’ım, aşkım, sultanım. & Sonsuza dek kainat, hep Seni anar. Melekler arşı alaya adını yazar. Mevlayla salatın yan yana konar. Sevgilinin Sevgilisine gönlümüz çağlar. Ya Resul Allah’ım, aşkım, sultanım. & Misler diyarından ruhlara, gül kokun gelir. Zamansız, mekansız, gönüllerde, sevgin yetişir. Aşkla yanan, kor yüreklerde gül nurun yayılır. Sevginle, aşkınla yaşayarak şefaatin umulur. Ya Resul Allah’ım, aşkım, sultanım. & Sen gelmeseydin kainat var olmayacaktı. Sen şeref vermeseydin nur tamam olmayacaktı. Sen gelmeseydin insanlık huzur bulmayacaktı. O güle yanlız çöller değil, gönüller kavuşamayacaktı. Ya Resul Allah’ım, aşkım, sultanım
Ay yüzlüm, apaçık sözlüm rûhum Sana kurban; Gönlüm Sana hayran!. Nergis bakışlarının tesiri ne de yaman! Sultânım el-amân..! Bak sînemde bir ok var, derûnumda bir acı, Sendedir ilâcı... Ey varlığı nûr, dünyası sürûr, sözü Kur’ân! Her derdime derman... Pür âteşim bırakma hicranda beni zinhâr! Rûhumda âh u zâr... Hem mahzûn, hem de perişan dertlerle kıvrandım; Kapına dayandım! Bilmem başka kor, başka ateş, ben Sana yandım; Seninle uyandım. Ey dünyaya arştan gelen nûr, ey meh-i tâbân! Aydınlattı ziyân... Bakıp da evsâfına hep dîdârını andım; Aşkınla kıvrandım. Ey taptaze gül, kâkülü amber, saçı reyhan! Câziben ne yaman! Görmemiştir cihanda gözler Sen gibi dilber... Güneşlerden enver... Aç lütufla bağrını aç ki kıtmîr kulundur! Dergâhın uludur... Deryâlara denk kereminden bir katre ihsân, Ey gönlüme Sultân! Lütfeyle ne olur bildiğim başka kapı yok! Derdim herkesten çok.
Sevgi Pınarının doyumsuz tadına varanlar Allah ve Resûlüne gönül verenlerdir. Ey alemlere Rahmet olarak gönderilen sevgili! Ey kâinatın göz bebeği! Ey varlık nuru Efendim! Bu mektup vesilesiyle sana hitap edebilmek ne güzel Yâ Resûl! Sana sunabileceğim kelimeler muhabbetimi ifade edemez. Sana verebileceğim avuç avuç göz yaşlarım var Yâ Resûl

niceler geldi.. neler istediler... bırakıp dünyayı sonra gittiler.. sen hiç gitmeyecek gibisin degil mi? inan ,o gidenlerde hep senin gibiydiler........


NOT:Eğer sizi bu mesajlarımla sıkıyorsam kusura bakmayın sadece bu güzellikleri sevdiklerimle paylaşmak istiyorum hakkınızı helal edin lütfen selam ve dua ile rabbim her daim yar ve yardımcınız olsun.....

BİR ÖĞÜT OLARAK KENDİME SÖYLEDİKLERİM

BİR ÖĞÜT OLARAK KENDİME SÖYLEDİKLERİM; Kendini ucuz satma; çünkü değerin pek fazla senin. Yüce Allah buyuruyor ki: Sizi de, soluklarınızı da, vakitlerinizi de, mallarınızı da, zamanınızı da satın aldım ben; bana harcarsanız, bana verirseniz karşılığı ölümsüz cennettir; Değerin budur işte bence. Fakat sen, tutar da kendini cehenneme satarsan kendine zulmetmiş olursun. Hani o yüz dinarlık bıçağı duvara saplayıp ona bir kabak yahut bir testi asan kişi gibi.” “Yazıktır denize varıp da bir parçacık su içmeyi yahut bir testi su almayı yeter bulmak. Denizden inciler, mücevherler, kuvvet veren yüz binlerce şeyler elde ederlerken denizden su alıp götürmenin ne değeri vardır ki? Aklı olanlar bununla övünür mü hiç, ne yapmıştır ki bu işi yapan? Hatta dünya, bir köpüğüdür bu denizin; denizse erenlerin bilgileridir. İnci de nerede? Bu dünya, çerçöple dolu bir köpüktür amma o dalgaların çıkıp batması, yürüyüp dönmesi, denizin coşup kabarması, köpürüp kükremesi yüzünden o köpük, bir güzellik elde eder. “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah'ın katındadır.” (Âl-i İmrân/14) Süslü gösterildi, buyurdu ya, demek ki o güzel değildir. "Güzellik, eğretidir onda, başka bir yerdendir. O, altın suyuna batırılmış, yaldızlanmış kalp paradır; yâni bir köprücükten ibaret olan şu dünya kalptır, kadri, değeri yoktur; fakat biz onu altınla kaplamışız; çünkü "insanlar için bezenmiştir, süslenmiştir." Vel hasılı kelam hey benim nefsizm RABBİNİ bil hakikatı bul...

Rabbim gerçek manada beni sen sevdin....



Rabbim gerçek manada beni sen sevdin... Niceleri ise sever gibi göründü... Ama daima, kendilerini sevdiler... Çünkü âcizdiler, fâniydiler... Kendilerine bile yetemediler ki, bana yetseler... Hepsi Sana borçluydu varlığını. Hepsinin bir canı vardı... Ve onlar, kendi canları yanmadıkça, anlayamadılar acıyı... Anlayanlar da zaten, kendilerince bir mânâ çıkardı... Sen varsın hakkıyla bilen beni... Her şeyimle bilen, her şeyimle seven, bir tek Sen... Sevdiğini biliyorum, zira sevmemiş olsaydın, o kadar kendinle meşgul etmezdin beni. Sevmemiş olsaydın, aratmazdın böylesi... Sen sevmemiş olsaydın, sevebilir miydim ki Seni? Sen canımın Cânânı... Sen'in sevginde vefâyı idrak ettim ben... O eşsiz vefâna, karşılık vermekten âciz oldum her zaman... Seni, Senin beni sevdiğin gibi sevmekten âcizim... Zira Sen yaratansın, ya ben? Ben, kul olmayı bile beceremeyen... Yalnızca Sendeydi tatmin... Sadece Sende. Bir Sen yettin bana... Kimselerle yetinemedim... Acı çekmeyi sever oldum Senin izninle. Dertlerin içinde gizlenmiş nice derman buldum... Sevdirdiğince sevdim Seni... Buldurduğunca buldum... Bir Sen varsın Bâkî olan... Geride ne varsa fâni... Bütün varlıkların hepsi fâni... Kimi güzel, kimi çirkin, kimi vasat, ama işte her biri fâni... Dallardaki çiçekler, göklerdeki bulutlar, çöller, pınarlar hep fâni... Seraplar ve gölgeler fâni... Çöllerde kalmayı sevdim Seninle... Yalnızdım, kalabalıklar içinde... Her şeyde Senin sanatını görmeyi sevdim ben... Herkeste Senden bir tecelli bulmayı sevdim... Yıldızlarda nûrunu, güneşte nârını, ateşte hârını bulmayı sevdim. Hiçbir şeye muhtaç olmayışını sevdim ben. Azîz oluşunu, Kâdir-i mutlak oluşunu sevdim. Settâr oluşunu sevdim. Öylesine güzel bir sırdaştın ki Sen, kimselere bir sırrımı vermedin. Günahıma rağmen yücelttin beni. Şeref ikram ettin. Ekrem-ül ekremînsin... Kulunu sevmeni sevdim. Ey Rabbim! Ben unuttum, unutmadın. Ben, adını anmadım, yine de bırakmadın. Yüceler yücesi aşkına karşılık vermek varken, Seni bırakıp başkalarına yandım... Yine de vazgeçmedin benden. Sevdin beni, oysa, ben Sana kul bile olamadım. Nankörlük ettim. Yine de nimetlerini esirgemedin. Şikayet eden, sızlanan, dert yanan hep ben oldum. Sen, sabrettin. Sen sevdin beni... Bense vefâsız bir sevgiliydim. Kıymetini bilemedim. Şimdi, cemâlinin hasretiyle yanıyorum. Ve Senin muhabbetin fâni hazları benden yok etti. O kadar ki, güneşin kavurucu sıcağında da, serinleten rüzgarda da, Senin hasretin içindeyim. Senin sadece sanatını seyretmek yetmiyor artık! Şahdamarımdan daha yakın olmanı sevdim. Ama bu bile yetmedi bana. Korkuyorum perdeler arkasında kalmaktan. Korkuyorum, başkalarına görünüp de beni mahrum koymandan. Cemâlin... Tüm derdim bu ey Rabbim! Cemâlin tüm derdim bu ey Rabbim. Dayanamam Mevlâm! Ne olur Sensiz bırakma beni! Biliyorum ki, ne yaparsam yapayım, cemâlini hak edecek bir sermaye biriktiremem. Seni hak edecek gücüm yok benim. Seni hak edecek amelim yok. Hiçbir şeyim yok ey en Güzel! Ellerim bomboş. Üstelik günah kirleriyle lekeliyim. Bembeyaz gelemiyorum Sana... Yarattığın gibi tertemiz değilim. Dünya kirletti beni, nefsim aldattı. Şeytana kandım. Müflisim. Vi hiçbir şeyim yok! Duyduğum iştiyakın sebebi, yine Sensin. Sensin her yanımda... Sensin varlığım... Zenginliğim Sensin... Tüm sefilliğime rağmen yine de Seni isteyişim, sırlarındandır. Bilmiyorum, bilen Sensin. Ve eğer, murâdıma, maksûduma, matlûbuma, yani Sana, yani Senin Cemaline kavuşursam bir gün, bu da sadece Senin merhametin. Sermayem yok Sevgili! Tüm sermayem, rahmetin... Lokmanın bile derman olamayacağı derdimin, dermanısın Sen! Yârsın! Cansın! Şifâsın! Lokmanda değil ey Yâr, Sendedir benim devâm! Sana kavuşmadıkça, huzur da bana haram! Sermayem rahmetin, ilâcım Cemâlindir, vesselâm! Hiçbir şey yoktu, yalnız Sen vardın. Hiçbir şey yoktu, aşkın vardı. Aşkını izhâr ettin, yarattın bizi. Muhabbet ettin, yarattın beni… Vahdaniyetinin tecellîsiyle bütün kalplere bir katre aşk iksiri serptin. Ehadiyetinin tecellisiyle bütün kalpler Sana âşık… Bildim, seven sendin beni!.. Bütün varlıklarda yansıyan güneş gibi, sevgisiyle saran Sendin beni… Annemin merhamet yüklü sesi, yüreğini yüreğimin üstüne koyan dostun merhabası, başımı okşayan Peygamber eli, hâtırasıyla hüznümü alan sevgilinin sohbeti… bildim hep Sendendi. Sevdin, sonra kopmaz bir zincirle kendine çektin. Zincirin her bir halkası, Senden tecellîlerdi. Aşkına âşık olduğum Mecnûn “Sen”din. Aynalarda seyrettiğim Yûsuf, “Sen”!.. Sonsuz siyah güller, lâcivert akşamların iğde kokusu, hüzün yüklü sonbahar, yağmurun toprağa dokunuşu, bir gül renginde eriyen akşamlar, Dost'un yüzü, sevdiğim ne varsa, hep “Sen”dendi. “Tecellî, tecellî edeni gösterir.” (a.g.e., Hazret-i Mevlânâ) Sûretlerde nihân olan Sevgili, ey Sevgili!.. Yetimler Yetîmi'ne «vedduhâ» sırrıyla tecellî ederken, O'nu tek olana, “bir olan”a çekiyordun. Başka bütün kapıları kapatırken, hep açık olan kapına çağırıyordun. Bildim, kalbimdeki her bir muhabbet tecellisiyle beni de kendine çekiyorsun. Çekiyorsun ve bırakıyorsun. Bırakıyorsun ki, kanayayım; zayıf yanlarımı tanıyayım. Seni bulayım. Sonra yine çekiyorsun. Bu, hüzünlü bir şehrâyîn. Bu, bitimsiz bir med-cezir. Bu, içimdeki Mûsâ'yla Firavun savaşı; sulhü yok!.. Sevgili, en Sevgili!.. Sûretlerden geçerek, Sana erdir beni!.. Merhametinle arındır, kalbimi!.. _________________ Kime yaklaştıysam sonu ayrılık kırgınlık anladım ki tan başkasına yoktur yakınlık...

Gül Yürekli Nebime...

BEN...Ey Sevdiğim,En Sevdiğim! İçimdeki susmayan,inleyen sesimi susturamadım, anlaşılamadım, anlatamadım,anlayamadım.Sanık olarak yargılandığım hayat mahkemesinde,hakim ve savcı olmanın verdiği sorumluluğu da yüklenmiş bedenim,Tek celsede kararı verilmiştir sanığın;Ceza yerim olan beynimde, müebbed habis verilmiş düşünceme,İçerde ayrı bir mahkeme...Kaçmaksa çare, sonsuz bir uçurumun eşiğinde sonu olmayan bir yardan yuvarlanırdı düşünce... Ölmek ne kolay çözüm idam ne kadar kolay karar,Zor olan kalıp direnmek Zor olan imtihanı geçebilecek... ~~~~~~Ben en zor imtihanlardayım beynimin içinde...~~~~~~ Ya Nebiallah! Güzel olan ne varsa enkazların altında kalmış yaşanan beyin depremlerinde.Göçler yaşanmış fikirlerde, Nurlu beldelerden okyanusların derinlerindeki yitik şehirlerin süslü mekanlarına.Nedenler kaybolmuş,Senin adın kalmış dilimde Sen ve yine Sen...Düzensizliği düzeltmek için çabalayan, bir kaç dostunun önüne duvarlar örülmüş. ~~~~~~Ben güzeli aramaktayım duvar diplerinde...~~~~~ Ey Gülüm! Hakka batıl diyen,diyeni şaha kaldıran,batıl ile yaşayan,yaşamayana yaşam hakkı tanımayan,böylelikle yaşadığını zanneden bir grup ölü arasında yaşıyorum.Onlar yaşamın kaynağını bilmiyorlar. Bilmiyorlar Seni... ~~~~~~Ben Senin özlemindeyim...~~~~~~ Ey Rasulum! En kötü günlerimde Seninleyim.Uçurumun kenarında bedenim ,hislerim tükenmiş,düşüncelerim sancılarda ,basiretim beşeriyetle perdelenmiş,kaskatı kesilmiş kalbim bir de doymak bilmeyen nefsimle birinin beni itmesini beklemekteyim.Ama Senin Sevgin bırakmıyor beni.Bir çift kanat oluyor kollarıma... ~~~~~~Ben Sevdanın uçurduğu mücrimim...~~~~~~ Sultanım! Sevilmediğim halde sevmeyi,hasretleri sineye çekmeyi,acıyı doya doya yudumlamayı,kahırları seve seve çekmeyi öğrendim Seni seveli. Öğrendim ama Seni hakkıyla sevememenin ızdırabı kavuruyor beni.Seni sevmeyi istemeyi istiyorum..Bunu bile beceremiyorum.Ben Sen sevmesen de severim,Zamanın sevdalılarından değilim,Bir tebessümün için iste canımı vereyim... ~~~~~~Ben beni seveceğin günün özlemindeyim~~~~~~ Ey Sevgili! Kabuslarımızda gördüğümüz kentlerde yaşanır olmuş Senin yokluğunda ! Tükenen nefesim mi yoksa bu kentin kirli havasımı soluk alamayışımın nedeni?Sevdiğin insanlar nereye gitti?Bedenimdeki dinmek bilmeyen öfkenin nedir sebebi, Firar eden beynimin her zerresi en derin uykuların içinde yorulmuş yol almaktan; bu sorulara cevap veremiyor.Cevap verecek olanlar bu kenti çoktan terketti. ~~~~~~Ben Senin beni bu kabustan uyandırmanı beklemekteyim...~~~~~~ Ey Sultanım! Çağımın dipsiz, loş,köhne kuyularında yuvarlanarak yaşıyorum.Kuyunun en derininde nefsimin kölesi olmuşum,Nefsim zamana uyuyor,beni boğuyor zaman,bu dünya beni hiç anlamıyor,yağan yağmur bile kirlettiğimiz toprakları temizlemeye yetmiyor,Oysa yağmur hep aynı yağıyor, ~~~~~~Ben Senin yağmurunda ıslanmaktayım...~~~~~~ Efendim! Kör bir bıçağın açtığı yaradır beynimin içinde sürekli kanayıp duran,Bıçakları bileyin!Bütün beşeri hislerimi kesip alsınlar beynimin içinden.Çünkü orada yalnız Sen kalmalısın.Sen kanayan yarama şifasın... ~~~~~~Ben Şifasını Senden bekleyen bir yaralıyım...~~~~~~ Ey Nebi! Ruhum ölü de ben mi yaşıyorum bu harabede,bu harebemi benim bedenim,şu karartı mı kalbim,karartıya dokunamıyor ellerim ,Rabbim ben bu kalbi Sana nasıl getireyim ,Ben bu halde Sana nasıl geleyim?Habibim Senden şefaat isteyen bendim,bu kadar siyah değildi o zaman kalbim,nasılda arttı siyah noktaları kalbimin ,Hakkım yok biliyorum.Yinede... ~~~~~~Ben kapkara kalbimle Senden şefaat diliyorum...~~~~~~ Ey Nûr-i dilârâ! Bir gözyaşı oluyor düğüm düğüm akıyor kederim ruhuma,ruhum görünmez diyarlarda geziniyor,her diyarda Senin adın,Aheste aheste Gül kokusu geliyor her diyardan,ruhum kokunla mest olmuş,Bedenimse dünyanın hengamesinde.Hüzünlerle bezenmiş kalbim bin bir çelişkiler içindeki düşüncelerimle yoruluyor,kaybettikçe kayboluyorum yüreklerde,tavizlerim sonum oluyor.Sonum oluyor tavizlerim ama sonlanmıyor nedense?Gözlerime mil çekiyor yaşamın renkli yüzleri,Gözlerim kapalı,Ama... ~~~~~~Ben bana bakan gözlerinin hayalindeyim...~~~~~~ Ey Efendim! Yalancı sevgilerin tuzağında Sen en gerçeğiydin sevginin, Ve sevmemin nedeniydin,Beni yakan sevdandı,yakan ve yaralayan,derdimdi Sevgin, dermanıydı bütün dertlerimin..derdim de dermanım da Senin sevgindi... ~~~~~~Ben derdimi Senin Sevginle giderenim...~~~~~~ Habibim! Sevgiye kara çalındı Senin yokluğunda,sevgiler üç kuruşa satıldı,Sevda karaydı yokluğunda,Güneşin aydınlattığı dışımıza inad,içimiz en karanlığı yaşıyordu kuyusunda,köhne düşüncelerin pençesinde çırpınan ,karanlık gecelerde Ayın ışığıyla aydınlanan zerrelerimiz değildi sanki. ~~~~~~Ben karanlık gecelerde , güneşi bekleyen bir baykuşum...~~~~~~ Rasulum! Ne zaman yalnızlığın mezacına düşsem ,çaresizlik bürüse dört yanımı,zifiri karanlığında kalsam şu aydınlık görünen simsiyah dünyanın, Senin Nurundu beni aydınlatan, ~~~~~~Ben Nurunla aydınlanan alacakaranlığım...~~~~~~ Ey Hakk habibi! Kendimi kandırarak geçiyor zaman,Geçiyor da beynimin içindeki yaramda büyüyor zamanla, acısına dayanamıyorum.Bedenimin her yanı da nasibini alıyor bu yaradan.Ama yinede nimetlerini benden eksiltmiyor Yaradan!Yaşamımın nedeni Efendim Senin sevdan!Geçen her anda omzumdaki yükümün ağırlığı beni vuruyor.Sırtımdaki bu kambur beni yürütmüyor.Dualarım yetmiyor günahlarımı hafifletmeye ~~~~~~Ben günahlarını bile taşıyamayan bir acizim...~~~~~~ Ey sevgili! Bir yolum var benim,yolum karlı,yolum karanlık,yolum buzlu,yollar yakın olmuş lakin uzaklıklar yakın olduğu günden beri yüreklerde o denli uzak olmuş birbirine,sevdalar harap olmuş,düzenin bozukluğu da en çok beni vurmuş sanki,kan revan içinde her yanım,bir de Sensiz kalma korkusu taşıyorum,yükümün ağır olduğunu biliyorum.Yolum uzun yürüyorum,Dikenlerin bile gül oluyor yollarda... ~~~~~~Ben dikenlerini görmeyen bir amayım~~~~~~ Ey Andelibi Zişan! Arkamda bıraktım bütün yaşananları,olmazları unuttum,Şu yalan dünyanın yalanlarına,Acıları sineye çekmeye,yüksek makamlarca(!) hor görülmeye alıştım, Alıştım da Bir tek Senin beni sevmemen düşüncesine alışamadım Efendim.Ya beni sevmezsen? düşüncesi donduruyor her yanımı,Her yanım özleminle yanarken buz kesiyorum aniden.Ne görebiliyor,ne duyabiliyorum o an.Sevgini haketmiyorum biliyorum...Ben Seni çok seviyorum...Senin de sevgini istiyorum.. ~~~~~~Ben Senin sevgini istemeyi bile beceremeyen bir sevdalıyım...~~~~~~ Sevgili! Nefsimin esaretinde ömrüm geçiyor,Öyle bir esaretki hürlüğün bedeli yine nefsimde gizli..,Ben bitiyorum,Özgürlük için kılımı kıpırdatmıyorum,Her geçen gün tüketiyorum ömrümün en güzel yıllarını bu esaretle. Yıllar ne çok şeyi götürüyor benden ,iyi olan ne varsa azalıyor,Kimbilir ne çok şey için gecikiyorum,Günahlarımsa tek artı oluyor hayatımda,Dua etmeye utanıyorum, Günahlarım çok ama ellerim semada Efendim... ~~~~~~Ben ellerini semaya açan bir yüzsüzüm...~~~~~~ Ey Efendim! Ellerim duada,günahlarım ummanı taşırdı,Yalvarmalardaki dilimle, gözümdeki yaşlarla,başım eğik,bağrım yanık olarak; ahu efkan edip Senden,Sana dua dua yalvaran,Sana karşı saygıyla dopdolu olan ve Senin yoluna yönelen kalpler diliyorum.Kalbimde bir Sevda var Efendim,Bu sevda Sensin, Yalnızca Sen...

BİR DUA...

YARIN CUMA Lailahe illallah Cuma’nın sebebiyle, Muhammedün Resullullah gerek yüzün gölgesiyle dünya ve ahiret muradımı ver.
Melekler duasıyla, Ya vedüdüm, entel maksudum, Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, cennet kapılarını aç, benim günahımdan geç.
Benim günahım varsada senin gibi halikim var. Muhammed Aleyhisselam dostum var.
İlahi kabre vardığım gece lütfeyle, yalnız kaldığım gece bilmediğimi bildir. Kabrimi nur ile doldur. Kevser şarabına daldır, ulu cemalini göster.
Gece gündüz yalvarırım sana dünya ve ahiret muradımı ver bana.
Rabbim Allah, fikrim zikrullah, kalbimin nuru Resullullah, evvelim Allah, ahirim Allah, La ilahe illallah Muhammedün Resullullah.
Cuma gibi günümüz var. İslam gibi dinimiz var. Muhammed gibi şahımız var. Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne.
Sırrım sübhanım Allah, derdim dermanım Allah, gafil kuluna gam düşmüş, yetiş imdadımıza ya Muhammed.
Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, ya Allah, ya Muhammed umarız senden şefaat.
Lailahe illallahtır özüm, Muhammed Mustafadır sözüm, ihlas-ı şerif ile yıkadım yüzüm. Ayetele kürsü için sen kabul eyle sözüm.
Bugün Cuma günüdür. Dinim İslam dinidir. Dinimin İslam dini olduğuna, yetmiş binin nısfına, mühürledim üstüne.
Lailahe illallah üç muradım var, biri cennet, bir ırmak diyarını görmek. Aç cemalini göster diyarını.
Ya Resullullah! Aman yarabbi ya rabbena her halimiz malumdur sana, gece gündüz yalvarırım sana. Her zaman sana muhtacım, cemalini göster bana.
Cennetine davet et Allahım kabrimizde rahatlık, sıratta selamet, tatlı canımız sana emanet, son nefesimizde selametler ihsan eyle.
Kabir suallerimiz ahsan eyle, cennetinle cemalini cümleyle beraber bana da nasip eyle.
Lailahe illallah selalar duası için, Muhammedün Resullullah arşı ala gölgesi için hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara edalar ihsan eyle Ya Rabbim.
Elif Allah, Nur Muhammed tez selamet.
Ya Celil, etme zelil, gönder delil. İlahi Yarabbi hacetimi rahmet deryasını ulaştır, duaya açılan elleri icabete eriştir.
Allahım senden başka kimsemiz yoktur. Lailahe illallah arşı alaya Muhammedün Resullullah şükür Mevlaya.
Yarabbi yarabbena her halim malumdur sana, cenneti alada cemalini göster bana.
Lailahe illallah günahlarımız af eyle, Muhammedün Resullullah makamımı nur eyle.
İlahi Yarabbi son nefesimde kendime malik olmadığım zaman bu duamı sana emanet ederim.
Selatü selaya yolladım Mevlaya, sen cümlemizin muradını ver gelecek Cuma’ya.
Lailahe illallah ve cellehü edası ile, Rabbim muradımızı ver melekler duası ile.
Lailahe illallah kalbimizi karartma, rızkımızı azaltma, kabrimizi, daraltma, senden başka kapı aratma, muhannete muhtaç etme.
Lailahe illallah imanla sabır, Muhammedün Resullullah azapsız kabir.
Allahım beni af eyle, her derdimi def eyle, rızkımızı bol eyle, kabrimizi nur eyle, sual meleklerinin cevabını muktedir eyle.
Evvelim Allah, ahirim Allah, kalbimde beytullah Lailahe illallah Muhammedün Resullullah. “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühü” diyerek çene kapatmak nasip eyle Yarabbi.
Allahım şeytanın şerrinden, kabirdeki yılanlardan, çıyanlardan, ölümün dehşetinden, kabirin azabından, sıratın zulmetinden muhafaza eyle Allahım.
Ölümün hayırlısını, üç ayların birisini, Yasinin yarısını okurken ölmeyi nasip eyle Yarabbi.
Amin.
_________________
GÖRELİM MEVLAM NEYLER
NEYLERSE GÜZEL EYLER

18 Şubat 2008 Pazartesi

KULLUĞUM SULTANLIĞIMDIR




































2 yorum:

ramazan-seven.blogspot.com/?zx=c1e117b1f6740088 dedi ki...

çok güzel olmuş

gaitannkaczkowski dedi ki...

TIFT TINN Fidget Spinner - The Technic Art Institute
TINN Fidget Spinner is an amazing addition to the TINN sugarboo extra long digital titanium styler Fidget titanium welding spinner concept library for video game fans! Read our review to titanium curling wand learn more tungsten titanium about titanium sunglasses the design and